FIRAT KAYA
Ali Şeriati, İranlı bir düşünür ve sosyologdur. İslam’ın toplumsal boyutunu ele alan pek çok kitabı vardır. Şeriati, İslam’ın toplumsal yönünü incelerken, İslam’ın temel ilke ve kavramlarını sosyolojik bakış açısıyla ele alır. Şeriati’nin İslam sosyolojisi yaklaşımı, İslam’ın bireysel ve toplumsal hayata etkisini anlamak ve anlamlandırmak için önemli bir araçtır.
Şeriati, İslam sosyolojisi hakkındaki düşüncelerini, İslam tarihinin siyasi, sosyal ve kültürel bağlamını dikkate alarak geliştirdi. İslam’ın toplumsal boyutunun anlaşılması için, Şeriati, İslam’ın başlangıcından günümüze kadar olan süreçteki siyasi ve sosyal olayları ve bu olayların İslam toplumuna etkilerini dikkate almaktadır. Şeriati’nin İslam sosyolojisi, İslam’ın tarihini ve kültürünü anlamak için önemlidir.
Şeriati’nin İslam sosyolojisi yaklaşımı, İslam’ın temel kavramlarını sosyolojik bir perspektifle ele almak. Bu kavramlar arasında, insanlık, iman, adalet, özgürlük, toplum, devlet, liderlik ve İslam toplumunun yapısal özellikleri gibi konular yer alır. Şeriati, İslam’ın bu kavramlarını, modern sosyolojik teorilerle birleştirerek İslam’ın toplumsal boyutunu anlamaya çalışır.
- Sponsorlarımız -
Şeriati’nin İslam sosyolojisi yaklaşımının en önemli özelliklerinden biri, İslam toplumunun kendi içinde birlik ve dayanışma sağlamasına önem vermesidir. Şeriati, İslam toplumunun özelliklerini, toplumunun birlik ve dayanışma içinde olması, adil bir yönetim altında yaşaması ve bireylerin özgürlüklerinin korunması olarak tanımlar. Bu özelliklerin, İslam toplumunun sosyal yapısının temel taşları olduğunu belirtir.
Camide olup ayakkabılarımı düşünmektense, yolda yürüyüp Allah’ı düşünmeyi tercih ederim.
Ali Şeriati
İslam sosyolojisi açısından, Ali Şeriati’nin en önemli katkılarından biri, İslam’ın köklü bir sosyal ve toplumsal sistem olduğunu vurgulamasıdır. Şeriati’ye göre, İslam inancı, insanların hayatlarını düzenleyen ve yönlendiren tam bir sistemdir. Bu sistem, insanların sosyal, siyasi, ekonomik ve kültürel hayatlarına yönelik kapsamlı bir çerçeve sunar.
Şeriati, İslam sosyolojisi açısından özellikle üç önemli konuya odaklanmıştır: İslam’ın özü ve mesajı, İslam’ın sosyal ve siyasi boyutları ve İslam’ın toplumsal adalet anlayışı.
İslam’ın özü ve mesajı konusunda, Şeriati, İslam’ın özünde adalet, eşitlik, kardeşlik, özgürlük ve insanlık onurunun korunması gibi evrensel değerler olduğunu savunur. Ona göre, İslam’ın mesajı, insanların hayatlarını düzenleyen bir toplumsal sisteme işaret eder ve insanların arasındaki adaleti, eşitliği ve dayanışmayı sağlayan bir düzenleme yapar.
- Sponsorlarımız-
İslam’ın sosyal ve siyasi boyutları konusunda, İslam’ın bir toplumsal sistemi yönetmek için gerekli olan tüm kurumları içerdiğini savunur. Bu kurumlar arasında cami, okul, devlet ve hukuk sistemi gibi kurumlar yer alır. Şeriati’ye göre, İslam’ın bu kurumları, insanların sosyal hayatını düzenleyen tüm yasalara ve kurallara sahip olan bir sisteme işaret eder.
İslam’ın toplumsal adalet anlayışı konusunda, Şeriati, İslam’ın zengin ve fakir, güçlü ve zayıf arasındaki adaletsizliği ortadan kaldırmaya çalışan bir sistem olduğunu savunur. Ona göre, İslam’ın sosyal adaleti, zenginlerin servetini fakirlerle paylaşması, yoksullara ve muhtaçlara yardım etmesi, toplumun tüm kesimlerinin eşit haklara sahip olması ve insanların birbirlerine karşı dürüst ve adil olması gibi değerlere dayanır.
Ali Şeriati’nin İslam sosyolojisi üzerine çalışmaları, İslam’ın insanların sosyal hayatlarını düzenleyen kapsamlı bir sistem olduğunu vurgular. Ona göre, İslam’ın mesajı, insanların arasındaki adaleti, eşitliği ve dayanışmayı sağlayan bir düzenleme yapar.
- Advertisement -
Ali Şeriati’nin İslam sosyolojisi hakkındaki görüşleri oldukça kapsamlıdır. Burada kısaca Şeriati’nin İslam sosyolojisi anlayışına ilişkin bazı detayları ele alacağım.
İslam’ın kökenleri ve bu dinin toplumsal yapısını anlamak için öncelikle Hz. Muhammed’in hayatı ve onun toplumsal ve siyasi mücadelesini anlamamız gerektiğini savunur. Şeriati’ye göre, İslam’ın temel mesajı, toplumda adalet ve eşitliği sağlamaktır. Bu nedenle, İslam toplumunda toplumsal eşitlik ve sosyal adalet kavramları, İslam’ın temel değerleri arasında yer alır.
Şeriati, İslam’ın toplumsal yapısını anlamak için “yedi konsept” adını verdiği yedi kavramı ele alır: tevhit (birliğe inanç), nübüvvet (peygamberliğe inanç), imamet (liderliğe inanç), adalet, hilâfet cihad ve ve şehadet Bu kavramlar, Şeriati’ye göre, İslam toplumunun temel yapı taşlarını oluşturur.
İslam toplumunda siyasi ve sosyal değişimin ancak toplumsal bilincin değişmesiyle mümkün olabileceğini savunur. Bu nedenle, Şeriati’nin İslam sosyolojisi anlayışında, İslam’ın toplumsal yapıdaki değişimi gerçekleştirmek için toplumsal bilincin değişmesi ve insanların İslam’a uygun bir yaşam tarzını benimsemesi gerektiği vurgulanır.
Şeriati, İslam toplumunda kadınların durumu ve İslam’ın kadınlara yaklaşımı konusunda da önemli görüşlere sahiptir. Şeriati’ye göre, İslam toplumunda kadınların statüsü, İslam’ın temel prensiplerine uygun olarak, erkeklerle eşit olmalıdır. Şeriati, İslam’ın kadın hakları konusunda ileri bir din olduğunu savunur ve İslam’ın kadınları korumak ve onların haklarını savunmak için çeşitli düzenlemeler yaptığını öne sürer. Ali Şeriati’nin İslam sosyolojisi anlayışı, İslam’ın toplumsal yapısını anlamak için Hz. Muhammed’in hayatını ve onun toplumsal mücadelesini merkeze alan bir yaklaşıma dayanır.
Ali Şeriati’nin İslam sosyolojisi hakkındaki görüşleri oldukça kapsamlıdır.
Şeriati, İslam’ın tarihi ve sosyal bir hareket olduğunu düşünür ve bu nedenle İslam’ı anlamak için tarihsel ve sosyolojik bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini savunur. İslam’ın doğuşunu, tarihi koşulları ve toplumsal dinamikleri göz önünde bulundurarak analiz eder. Bu bağlamda, Şeriati, İslam’ın doğuşunda Arap toplumunun etkisinin büyük olduğunu savunur.
Şeriati, İslam’ın bir “insan hareketi” olduğunu ve bu hareketin öncelikle insanların yaşamlarını değiştirmeye yönelik olduğunu düşünür. İslam’ın temel amacının insanın özgürleşmesi olduğunu savunur ve bu nedenle İslam’ın insanların maddi ve manevi refahlarını artırmaya yönelik bir sosyal program sunduğunu iddia eder.
Şeriati, İslam’ın temel ilkeleri arasında adalet, eşitlik, özgürlük, insan onuru ve insan hakları olduğunu düşünür. Bu ilkelerin İslam’ın özünde yer aldığını savunur ve İslam’ın bu ilkeleri gerçekleştirmek için toplumsal bir devrimi savunduğunu iddia eder.
Şeriati, verdiği konferansların kitaplaşarak bir çok okura ulaşmıştır. Başta gelen Dine karşı din, İslam sosyolojisi gibi bir çok kitabı mevcuttur bence en önemli kitabı insanın dört zindanıdır. Devlet toplumu yönetmek için toplumu görünmeyen zincire vurduğunu, sorgulamayan, düşünmeyen itaatkar bir toplum yaratmıştır. Rousseau’nun toplum sözleşmesi kitabında giriş kısmına çok vurucu cümle kuruyor “her insan özgür doğar sonradan zincire vurulur” Şeriati, bu tezi çok iyi açarak anlatır. Velhasıl-ı kelam Ortadoğu ve İslam coğrafyasını çok iyi analiz etmiş ve reçeteler üretmiş bir düşünürdür.
Son olarak, Şeriati, İslam’ın tarihsel ve sosyolojik bir hareket olduğunu, İslam’ın insanın özgürleşmesi ve maddi-manevi refahının artırılması için bir sosyal program sunduğunu, İslam’ın temel prensiplerinin adalet, eşitlik, özgürlük, insan onuru ve insan hakları olduğunu ve İslam’ın toplumsal adaleti gerçekleştirmek için devrimci bir hareket olarak tarihte ve günümüzde önemli bir rol oynadığını düşünür.