Türkiye’de ırkçılığın bayraktarlığını yapan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İsrail adına psikolojik savaş yürütüyor. İşgale karşı direnen Hamas’ı “ terör örgütü” olarak niteleyip İsrail’e yönelik boykotu kırmaya çalışan Özdağ’ın İsrail aşkı, Yahudi lobisi ve Mosssad’la ilişkileri eskilere dayanıyor.
“Özdağlar”, Adnan Menderes ve arkadaşlarının idam edildiği 1960 darbesiyle tarih sahnesindeki yerini aldı.
27 MAYIS DARBECİSİ!
Ümit Özdağ’ın babası Muzaffer Özdağ, 27 Mayıs darbesine katılan subaylardan birisiydi. Kurmay Yüzbaşı rütbesi ile Millî Birlik Komitesi’ne (MBK) üye olan Muzaffer Özdağ, basını baskı altına alma fikrini ilk dile getiren MBK üyesi olsa da bunu başaramadı. Darbe sonrasında cuntanın devam etmesi taraftarı olan, yönetimin yeniden sivillere teslim edilmesine karşı çıkan Özdağ, “Ondörtler” adı verilen subaylarla birlikte MBK’dan ihraç edildi.
BABA-OĞUL DARBEYİ BÖYLE GÜZELLEDİ
MBK’dan atıldıktan sonra Japonya’ya sürülen Muzaffer Özdağ, burada da 2 yıl kaldı. Oğlu Ümit Özdağ, sürgün sırasında Japonya’da doğdu. 2002 yılında hayatını kaybeden Muzaffer Özdağ, tarihe kara bir leke olarak geçen 27 Mayıs darbesinden dolayı hiç pişman olmadı. Hatta 1995 yılında verdiği bir röportajda, “TSK’nın asli vazifesini yapması, hatta biraz gecikme ile yapması bir kusur mütalaa edilebilir. 27 Mayıs’ı kötüleyenler, genellikle ruh hastaları ve çirkin politikacılardır” ifadelerini kullandı.
- Sponsorlarımız -
27 MAYIS YASAL ZARURETMİŞ
Oğlu Ümit Özdağ da babasının darbeciliğinden hep gurur duydu. Yönetim Kurulu Başkanı olduğu 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’nün internet sitesinde, Muzaffer Özdağ’ın biyografisinde 27 Mayıs ile ilgili şu güzellemeleri yaptı: “Muzaffer Özdağ, üsteğmen rütbesinde Harp Akademisi öğrencisi iken demokratik düzeni korumak ve iç barışı güvene almak için yasal bir zaruret halini alan 27 Mayıs 1960 müdahalesinin planlama ve icrasında ön safta yer almıştır.”
YAHUDİ LOBİSİ İLE İLİŞKİSİ NASIL BAŞLADI?
1961 yılında Tokyo’da doğan Ümit Özdağ ise Türkiye’nin konuştuğu ikinci “Özdağ” oldu. Almanya, Türkiye ve ABD’de akademik kariyer yapan Özdağ’ın adı, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi’ni (ASAM) kurduktan sonra karanlık mahfillerle anılmaya başlandı. Ümit Özdağ’ın son günlerde örtülü olarak destek verdiği İsrail’le muhabbeti, o dönemlerde başladı. ASAM’ın ilk kurulduğu günlerden itibaren İsrail ve Yahudi lobisi ile güçlü ilişkiler tesis etti.
BESA CENTER VE ASAM ORTAKLIĞI
ASAM’ın ilk icraatı, İsrailli düşünce kuruluşu BESA Center ile ortaklık kurmak oldu. İsrail’in çıkarları için araştırmalar yaparak MOSSAD ve İsrail ordusuna raporlar hazırlayan kuruluşun bir diğer faaliyet alanı da Türkiye ve Hindistan gibi ülkelerde İsrail’in meşruiyetine destek aramak. İşte bu düşünce kuruluşunun düzenlediği programlara katılan Özdağ, BESA’dan da sık sık misafir kabul etti.
Özdağ, Mossad ile temaslarını Haber Global’de şu sözlerle itiraf etti:
İsrail’e gittiğimiz zaman hiçbirisine tek başıma gitmedim. Bir düşünce kuruluşu çevresinde kadro olarak gittim. Giderken yanımda eski komutanlar vardı. MOSSAD’a gidip MOSSAD’la görüşmedim. Ama MOSSAD’lılarla görüştüm mü, görüşmüş olabilirim. Toplantılara geliyorlar.
- Sponsorlarımız-
28 ŞUBAT’IN DIŞ AYAĞI İLE İRTİBAT
ABD’deki Yahudi lobisinin güçlü kuruluşlarından birisi olan JINSA da Ümit Özdağ’ın derin ilişkiler kurduğu kuruluşlardan birisi. CIA ajanlarının cirit attığı kuruluş, 28 Şubat postmodern darbesinin en güçlü dış ayağıydı. O dönemin kudretli generallerinden darbe öncesinde bizzat brifing alacak kadar sürecin içerisinde oldular. Darbe sonrasında ise bu generallere verdikleri ödüllerle gündeme geldiler. Hem BESA Center hem de JINSA’nın düzenlediği programlara katılan Özdağ, bu kuruluşlardan gelen misafirlerle de boy boy pozlar verdi. ASAM’ın bu kuruluşlara para karşılığı düşünce ürettiği de diğer iddialar arasında.