1. Giriş
Hurri uygarlığı, Yakın Doğu’nun tarihsel zenginliği içinde çoğu kez gölgede kalan, ancak etkileri ve mirasıyla önemli bir medeniyet olarak dikkat çekmektedir. M.Ö. 3. binyılın sonlarından itibaren Mezopotamya ve Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde etkili olan Hurriler, çoğu kez Mitanni Krallığı ile anılmakla birlikte daha geniş bir tarihsel ve kültürel etkiler silsilesine sahiptir.
Erken Tunç Çağı’na ait Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki kültür yerleşimlerinden olan Karaz Kültürü’nde ve Suriye’de bulunan çanak – çömlek türlerinin Hurrilere ait olduğu kabul edilmektedir. Hurillerle ilgili Akkad dönemi belgelerinden MÖ 3. binyılın sonlarında Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Mezopotamya’da yaşadıkları anlaşılmaktadır. Bir müddet Akad hakimiyetine giren ve Akatça yazı dilini kullanan Hurriler, Akkadlar’ın yıkılmasından sonra bağımsızlığına kavuşmuşlar, bir takım beylikler kurmaya çalışmışlardır. Ancak Sümerler’in Üçüncü Ur Hanedanı zamanıda, Şulgi’nin bölgeye hakim olması sonucu Hurriler bağımsızlığını yeniden yitirmişlerdir. Mari’de bulunan mektuplarda, Hurri kökenli bir topluluk olan Turukkiler’in yiyecek maddeleri yağmaladıkları yazılmıştır. Kayseri yakınlarında bulunan Kültepe’de bulunan çivi yazılı belgelerde çok sayıda Hurrice belgeye rastlanmıştır. Bu belgelerde Hurrice sözcükler bulunması, bu dönemde Hurrilerin Orta Anadolu’ya kadar etkisini sürdürdüğünü göstermektedir. Babil kaynaklarında, Hitit Kralı I. Murşili’nin, Babil seferinin dönüşünde Hurriler ile savaştığı yazmaktadır.
2. Hurrilerin Tarihsel Kökeni
Hurrilerin kökeni hakkında kesin bilgilere ulaşılmasa da, ilk izleri M.Ö. 3. binyılın sonlarında Kuzey Mezopotamya’da görülmektedir. Çivi yazılı tabletlerde “Hurri” adına rastlanması, bu halkın tarih sahnesine erken bir dönemde çıktığını göstermektedir. Dilsel olarak, Hurrice’nin, Kuzeydoğu Kafkas dillerine akraba bir dil ailesine ait olduğu düşünülmektedir.
Hurrilerin tarih boyunca Anadolu, Mezopotamya ve Levant bölgelerinde yayıldıkları gözlemlenmektedir. Özellikle Mitanni Krallığı döneminde siyasi bir güce dönüşen bu halk, Asur ve Hitit uygarlıklarıyla etkileşim içinde olmuş, çoğu kez bu büyük güçlerin politik manevralarının merkezinde yer almıştır.
- Sponsorlarımız -
3. Hurrilerin Siyasal Yapısı
Hurrilerin siyasal tarihi en parlak dönemini Mitanni Krallığı ile yaşamıştır. M.Ö. 16. ve 14. yüzyıllar arasında Kuzey Mezopotamya’da egemenlik kuran Mitanni, Hurri halkının siyasi ve askeri kabiliyetlerinin bir göstergesi olmuştur. Mitanni krallarının dış politikada Hititler ve Mısır’la kurduğu dönemsel ittifaklar ve rekabetler, Hurrilerin bu coğrafyada oynadığı stratejik rolü ortaya koymaktadır.
Hurrilerin siyasal yapısı, merkezi bir krallık anlayışıyla birlikte yerel beylerin etkili olduğu bir yapıya sahipti. Şehir devletleri ve yerel hükümdarlar, Mitanni çatısı altında şekillenmiştir. Bu yerel yapı, Hurrilerin çeşitli coğrafyalara yayılmalarını kolaylaştırmış, ancak merkezi bir otoriteyi sürekli kılmakta zorluk yaşamalarına neden olmuştur.
Mitannilerin MÖ 16. yüzyılda Doğu Anadolu Bölgesi, Güney Doğu Anadolu ve Kuzey Suriye’ye olan göçleri vardır. Bu göçler Hurrilerin yaşadıkları yerlere olduğundan, Hurriler batıya doğru kaymışlardır. Bu kaymalar sonucu Hititler ile mücadeleler başlamıştır. Bazı Hurri kabileleri ise Mitanni egemenliğini kabul ederek onların yeni bir devlet kurmalarına yardım etmiştir. Mitannilerin ikinci göçü ile birlikte, yine batıya kayma olmuş ve Hurriler Hitit denetimindeki Çukurova bölgesini ele geçirerek burada Kizzuvatna Devleti’ni kurmuşlardır. I. Murşili’nin ölümünden sonra Hititler uzun süren bir taht kavgasına başlamışlardır. Bu durumdan yararlanan Hurriler Hattuşaş’a kadar ilerlemiştir. Burada kraliçe ve çocuklarını esir almışlardır. Hitit Kralı I. Zidanta zamanında Hititler bu devleti tanımış ve kral Pilliya ile barış anlaşması yapmıştır.
4. Hurrilerin Kültürel ve Dini Hayatı
Hurriler, zengin bir dini kültüre sahip olmuştur. Teşup, Hebat, ve Şehir tanrıları gibi tanrılar panteonları, Hurrilerin dini inancını ve ritüellerini şekillendirmiştir. Hurrilerin dini anlayışı, hem Mezopotamya hem de Hitit uygarlıklarını derinden etkilemiştir. Özellikle Hititlerin dini metinlerinde Hurrilere ait tanrılar ve ritüellerın benimsenmesi, bu etkileşimin bir göstergesidir.
Hurrilerin dini ritüelleri, hem toplumsal dayanışmayı hem de siyasi otoriteyi pekiştirici bir role sahiptir. Arkeolojik kazılarda bulunan dini metinler ve sunaklar, bu ritüellerin karmaşıklığını ve dini sistemin örgütlenmesini anlamamıza olanak tanımaktadır.
- Sponsorlarımız-
5. Hurrilerin Sanatı ve Mimarisi
Hurriler, sanat ve mimari alanında Mezopotamya ve Anadolu geleneklerini sentezleyen bir yaklaşım benimsemiştir. Özellikle Alalakh ve Nuzi gibi kazı alanlarında bulunan çivi yazılı tabletler, Hurri toplumunun edebi zenginliğini gözler önüne sermektedir. Mitanni Krallığı döneminde geliştirilen sulama sistemleri ve kentsel planlama, Hurrilerin teknolojik yeniliklere açıklığını ve organizasyon yeteneklerini ortaya koymaktadır.
6. Arkeolojik Veriler Işığında Hurriler
Hurrilerle ilgili en önemli arkeolojik buluntular, Alalakh, Nuzi, Tell Brak, ve Ugarit gibi yerlerde ele geçirilmiştir. Bu kazı alanlarından elde edilen tabletler, Hurrilerin sosyal, ekonomik ve siyasi yapısını anlamamıza yardımcı olmaktadır. Örneğin, Nuzi tabletleri, Hurri toplumunda mülk sahipliği, evlilik uygulamaları ve hukuk sistemi hakkında ayrıntılı bilgiler sunmaktadır.
Arkeolojik buluntular, aynı zamanda Hurrilerin kültürel etkilerini de göstermektedir. Hurri mühürleri ve sanatsal çalışmaları, diğer Mezopotamya uygarlıkları üzerindeki etkilerinin bir kanıtı olarak yorumlanmaktadır.
- Advertisement -
7. Hurrilerin Mirası
Hurrilerin mirası, Yakın Doğu uygarlıkları içindeki etkileriyle süreklilik göstermiştir. Hitit dini sisteminde Hurri tanrılarının benimsenmesi, bu etkinin çarpıcı bir örneğidir. Aynı zamanda Urartu Krallığı’nda görülen bazı uygulamaların, Hurri kültürüyle bağlantısı dikkat çekmektedir.
Hurrilerin, Mezopotamya ve Anadolu kültürleri arasında bir köprü rolü oynadığı söylenebilir. Bu köprü, hem dıplomatik hem de kültürel bağlantıların çoğalmış olmasına katkı sağlamıştır.
ADEM AZAD TERKEN