Kürtler, Mezopotamya’nın ve Zagros Dağları’nın kesişim noktasında yer alan bir halktır. Bu bölge, binlerce yıl süren yerleşik yaşam ve kültürel etkileşimlere tanıklık etmiştir. Kürtlerin tarihsel ve kültürel geçmişi, büyük ölçüde bölgedeki diğer eski medeniyetlerle (Sümerler, Akadlar, Persler, vb.) etkileşim içinde şekillenmiştir. Ancak, Kürtlerin kendine özgü kültürel bir kimliği ve pagan geçmişi de bu süreçte belirleyici bir rol oynamıştır.
Paganizm, çok tanrılı inanç sistemlerinin ve doğa ile olan kutsal ilişkinin ortak adıdır. Kürtlerin yaşadığı coğrafya, doğa güçlerinin ve tanrısal varlıkların kutsal kabul edildiği bir alanı temsil eder. Bu bağlamda, Kürtlerin pagan geçmişi, doğa olaylarına, dağlara, su kaynaklarına, ateşe ve berekete olan bağlılıkla karakterize edilir. Paganizmin temel öğelerinden biri olan doğa tapımının izlerine, hem arkeolojik buluntularda hem de geleneksel ritüellerde rastlanmaktadır.
Zagros Dağları, Kürtlerin yaşadığı bölgenin merkezinde yer almakta olup, bu dağlar hem tarihsel hem de kültürel açıdan büyük bir öneme sahiptir. Dağlar, hem korunma hem de kutsallık açısından bir inanç merkezi haline gelmiştir. Kürtlerin dağlara olan bağlılıkları, bu coğrafyada yaşamış olan çok tanrılı kültlerin etkisiyle şekillenmiştir. Örneğin, Zagros Dağları’nın eteklerinde bulunan antik taş yapılar, Kürtlerin doğa ile olan mistik bağlarını simgeler.
Kürtlerin pagan geçmişine dair arkeolojik buluntular, genellikle dini inançların ve ritüel pratiklerin izlerini taşır. Mezopotamya’nın kuzeyinde, Kürtlerin yaşadığı coğrafyada yapılan kazılarda, taş sunaklar, heykeller ve dini semboller gibi öğelere rastlanmıştır.
- Sponsorlarımız -
- Luristan Bronz Sanatı ve Hayvan Figürleri
Luristan, İran Kürdistanı’nda yer alan bir bölge olup, burada bulunan bronz figürler ve hayvan motifleri, Zerdüştîlik öncesi dönemdeki çok tanrılı inançları yansıtmaktadır. Luristan bronzları, özellikle doğa tanrıları ve hayvan figürleriyle ilişkilendirilmiştir. Bu figürler, hem sanat hem de dini ritüellerde önemli bir yer tutmuştur. Kürtlerin bu dönemde, hayvan figürleri aracılığıyla koruyucu ruhlara tapındığı anlaşılmaktadır. - Taş Sunaklar ve Ritüel Alanlar
İran Kürdistanı ve çevresindeki bölgelerde bulunan taş yapılar, dini ritüellerin yapıldığı mekanlar olarak işlev görmüştür. Bu sunaklar, kürtlerin pagan geçmişinde doğa güçlerine olan inançlarını ve bu güçlerle iletişim kurma arayışlarını simgeler. Bu yapılar, aynı zamanda ateşe tapınma, su ve toprak ile olan kutsal ilişkileri yansıtmaktadır. - Takht-e Soleyman ve Erken Dönem İnançları
Takht-e Soleyman, Zerdüştîlik ile ilişkilendirilse de, burada yapılan kazılarda daha eski dönemlere ait arkeolojik buluntular da ortaya çıkmıştır. Bu yapılar, bölgedeki çok tanrılı inançların bir yansıması olabilir. Takht-e Soleyman’daki kutsal alanlar ve yapıların, Kürtlerin pagan geçmişinde önemli bir yer tuttuğu ileri sürülebilir. - Kızılbaş Kürtler ve Mezarlar
Aslan ya da kartal da ölümsüzlüğün, yeniden doğuş döngüsünün ve gücün simgeleri olarak varlığını günümüze kadar Kızılbaş toplumlarında, özellikle mezar taşlarında varlığını korumuş ve kutsanmışlar. Koç, boğa, kartal ve aslan’dan sonra, Kızılbaş/Kürtler, mezar taşlarında hızın, çevikliğin ve yiğitliğin sembolü olarak at figürünü de kullanmışlardır.
Günümüz Ermenistan sınırları içinde kalan Quşak köyünde bulunan ve 10. yüzyıla ait olduğu tespit edilen bir Kürt mezarlığı bulunmaktadır. Mezar taşlarının üzerinde, üzengi ve eyerli atlardan oluşan ve yükseklikleri bir ile iki metre arasında değişeni 20’den fazla mezar taşı bulunmaktadır. Bugün bu köyde, Kuzeyli Kürt (Kurmanci) lehçesini konuşan Êzidi Kürtleri yaşamaktadır.
Kürtlerin pagan inançlarında dağlar, kutsal bir öneme sahiptir. Zagros Dağları, yalnızca coğrafi bir varlık değil, aynı zamanda manevi bir merkez olarak görülmüştür. Kürt mitolojisinde Simurg (Anka Kuşu) gibi figürler, bu dağların efsanelerdeki yerini sembolize eder. Arkeolojik bulgular, dağlık alanlarda yapılan kurban ritüellerinin varlığını göstermektedir. Örneğin, Luristan bronz işçiliğiyle yapılmış hayvan figürleri, Zagros çevresindeki halkların doğaya olan tapınma geleneklerini gözler önüne serer.
Arkeolojik kazılarda bulunan güneş ve suya dair semboller, Kürtlerin doğa elementlerine yönelik inançlarını destekler. Kürtlerin Güneş kültüne olan bağlılığı, bugünkü Newroz kutlamalarında da izlenebilir. Zagros çevresindeki höyüklerde bulunan güneş diski motifleri, bu kültün arkaik köklerini ortaya koymaktadır. Ayrıca su kaynaklarının kutsal kabul edildiğini gösteren taş sunaklar ve ritüel çukurları, Kürtlerin doğa tapımıyla ilgili önemli ipuçları sunmaktadır. Yine Kürt mitolojisinde önemli bir yer tutan Simurg miti, arkeolojik bulgularda kartal ve kuş figürleriyle temsil edilmiştir. Zagros çevresindeki taş kabartmalarda, kartalın göğe yükselişi, ruhun ölümsüzlüğünü simgeleyen bir ikonografi olarak yer alır.
Newroz’un Tarihi ve Mitolojik Kökenleri
- Sponsorlarımız-
Newroz, Kürtler için yalnızca bir yılbaşı kutlaması değil, aynı zamanda tarihsel, kültürel ve mitolojik köklerle şekillenmiş bir kimlik ifadesidir. Her yıl 21 Mart’ta kutlanan Newroz, baharın gelişi ve yeni bir başlangıcın sembolüdür. Ancak Newroz’un kökenleri, Zerdüştîlik döneminden ve hatta daha eski pagan inançlarından izler taşır.
Newroz’un mitolojik anlatılarındaki Demirci Kawa efsanesi, köken itibarıyla Mezopotamya’nın pagan anlatılarıyla benzerlikler gösterir. Efsaneye göre Kawa, zalim Dehak’a (Dahhak) karşı bir halk isyanı başlatır ve zaferinin işareti olarak bir dağın tepesinde ateş yakar. Bu efsanedeki ateş, yalnızca direnişi değil, aynı zamanda güneş kültüyle ilişkilendirilen eski bir pagan ritüelini de temsil eder. Güneşin karanlık kış mevsimine karşı zaferi, pagan inanç sistemlerinde yeniden doğuş ve bereketin kutlanmasıyla özdeşleştirilmiştir.
Kürtlerin pagan geçmişinde güneş, yaşamın ve gücün kaynağı olarak kutsal bir öneme sahipti. Bu nedenle, güneşin yeniden doğuşunu simgeleyen Newroz, pagan döneminden kalma bir ritüel olarak görülür. Kürt mitolojisinde güneş, sıkça tanrısal bir figürle ilişkilendirilmiş ve ritüel ateşleri bu kültün bir parçası olmuştur.
- Advertisement -
Arkeolojik bulgular, Newroz’un kökenlerine ışık tutmaktadır. Kürt bölgelerinde bulunan taş kabartmalar ve bronz figürler, güneş motiflerini açıkça sergiler. Özellikle Luristan bronz eserlerinde yer alan güneş sembolleri, baharın gelişi ve doğanın uyanışını kutlamak için kullanılan ritüel nesneleri olarak yorumlanmaktadır. Zagros Dağları’ndaki eski tapınak kalıntılarında bulunan ateş çukurları, Newroz’un pagan köklerini kanıtlayan ritüel alanları olarak değerlendirilmektedir.
Newroz’un Ritüelleri ve Pagan İlişkisi
Newroz sırasında gerçekleştirilen geleneksel ritüeller, Kürtlerin pagan dönemden miras aldığı sembolik uygulamaları barındırır:
- Ateş Yakma Ritüeli: Newroz’un en belirgin ritüeli olan ateş yakma, eski pagan inanışlarında kötülükleri uzaklaştırmak, güneşi selamlamak ve yeniden doğuşu kutlamak amacıyla yapılan bir eylemdi. Kürtler bu geleneği günümüzde de sürdürmekte, ateşin etrafında dans ederek dayanışma ve umudu simgelemektedir. Bu ritüel, Sümer ve Babil güneş festivallerindeki ateş yakma pratiklerine benzerlik taşır.
- Doğanın Canlanması: Newroz, aynı zamanda doğanın yeniden canlanmasını kutlar. Pagan döneminde, ilkbahar ekinoksu, tarım toplumları için bir dönüm noktasıydı. Kürtler bu günü, eski pagan geleneğinde olduğu gibi, bereketli bir yılın başlangıcı olarak kutlamaktadır.
- Köken Mitleri ve Halk Şiirleri: Newroz’a dair Kürt halk şiirleri ve hikayeler, pagan kökenlere dair izler taşır. Örneğin, Güneş Tanrısı Mithra ve diğer Mezopotamya tanrılarının hikayeleriyle paralellik gösteren anlatılar, bu festivalin eski dini geleneklerle bağını ortaya koyar.
AZAD YUTAK