BBC-ASYA ROBİNS
14 Mayıs’ta cumhurbaşkanı seçimi sonuçları açıklanırken Anadolu Ajansı (AA), ANKA Haber Ajansı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kaynaklarının verilerinde görülen farklılıklar tepki yarattı ve ’28 Mayıs’ta sonuçları hangi kaynaktan takip etmeliyiz’ sorusunu gündeme getirdi.
Seçim gününde 18.30’da yayın yasağının kaldırılmasıyla başlayan süreçte AA, açıkladığı ilk sonuçlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oy oranını yüzde 59,4 göstererek süreci manipüle etmekle eleştirildi. AA’nın ilk verilerine göre Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun oy oranı yüzde 34,7’ydi.
Öte yandan ANKA Haber Ajansı’nın henüz seçim yasağı kalkmadan, 17.11’de aldığı verilerde Erdoğan’ın oyunun yüzde 18,27, Kılıçdaroğlu’nun oyunun yüzde 79,21 olduğunu görüyoruz.
- Sponsorlarımız -
ANKA’nın 18:34’te aktardığı sonuçta ise Erdoğan’ın oyu yüzde 49,8, Kılıçdaroğlu’nun oyu yüzde 45,09’du.
İlerleyen saatlerde AA ve ANKA’nın verileri birbirine yaklaştı.
Ancak CHP yetkilileri tarafından gece boyunca Kılıçdaroğlu’nun önde olduğu yönündeki açıklamalar soru işaretlerine yol açtı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 19:45 sıralarında yaptığı açıklamada, “Kılıçdaroğlu’nun bu akşam ülkemizin cumhurbaşkanı olarak ilan edileceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Ardından Kılıçdaroğlu saat 19:53’te Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Öndeyiz” dedi.
- Sponsorlarımız-
Mansur Yavaş saat 23:45’te, “Bizde ıslak imzalı tutanak oranı yüzde 69,67. Buna göre Kılıçdaroğlu’nun oyu 47,7, Erdoğan’ın oyu yüzde 45,8” ifadelerini kullandı.
Oysa o saatlerde AA ve ANKA’nın sonuçları bu sözleri doğrulamıyordu.
Neden böylesine bir karışıklık yaşandığını, sonuçların hangi kaynaklardan elde edildiğini ve 28 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminden neler bekleyebileceğimizi araştırdık.
- Advertisement -
Sonuç akışı nasıl değerlendiriliyor?
BBC Türkçe‘ye konuşan Sabancı Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nden Doç. Dr. Mert Moral, seçim sonuçlarının ağırlıkla ilk etapta daha küçük ve daha kolay açılan sandık alanlarından alındığını, ardından büyükşehirlerden veya itirazların olduğu bölgelerden geldiğini söylüyor.
Ancak 14 Mayıs’ta AA, ANKA ve CHP’den veri akışının birbirinden farklı eğilimler gösterdiğini söyleyen Moral, sonuçların seçilerek bazı bölgelerden öncelikli olarak verilmiş olabileceğini ya da henüz sandık verisi gelmeden tahmin yürütülerek sonuç açıklandığını düşünüyor:
“Üçünün de eğilimleri birbirinden çok farklıydı. CHP’nin olduğu söylenen ilk verilerde Kılıçdaroğlu öndeyken bu daha sonra döndü. Anadolu Ajansı’nın ilk açıklamasında da çok büyük bir fark vardı ve Erdoğan’ın yüksek olduğu oy oranında daha sonra neredeyse lineer bir düşüş oldu” diyen Moral şöyle devam ediyor:
“Seçim gecesinde bir kakafoni var. Bir takım hükümete yakın olan kanallar Anadolu Ajansı’ndan veri almayı tercih ettiler. Tele1 tamamen CHP verilerini vermiş. Sözcü TV ise bir anda Anadolu Ajansı’nı kapatıp yalnızca ANKA ve CHP verilerini raporlamaya başladı, gazeteciler tek tek telefonlarına gelen mesajları okudu.”
Sorularımızı yanıtlayan Medya Ombusdmanı Faruk Bildirici ise YSK’nın yayın yasağını erken kaldırdığını ve o sırada yeterince veri olmadığını, ayrıca farklı kaynaklardan alınan verilerin ciddi bir kafa karışıklığına yol açtığını söylüyor.
“Anadolu Ajansı her seçimde olduğu gibi yine Erdoğan’ı çok yüksek gösterip oradan inmeye başladı. Daha önceki seçimlerde, özellikle İstanbul yerel seçimleri sırasında da hem veri akışını durdurması hem de sürekli Erdoğan’ın oy oranını yüksek göstermesiyle CHP seçmen tarafında moral bozup onların sandık başını terk etmesine neden oluyordu. Biraz da o nedenle insanlar Anadolu Ajansı’na tepkili. Bu sefer ANKA karşıdan ciddi fren görevi gördü. ANKA ve AA verilerini bir arada veren birtakım kanallar toplumu doğru bilgilendirme görevini gördüler” diyen Bildirici şöyle devam ediyor:
“Muhalif kanalların nasıl seçim sonuçlarını verdiğini kontrol ettim. Halk TV hem Anadolu Ajansı, hem ANKA sonuçlarını verirken arada YSK sonuçlarını da göstermiş. KRT ve Sözcü de aynı şekilde. Tele1 ise iki ajansın verilerini bırakıp CHP verilerini yayınlamış. Gece 00.06’da Tele1, Kılıçdaroğlu’nu yüzde 48,49 oy oranıyla önde göstermiş. Oysa bunun dayanağı yoktu.
“Muhalif kanallar bir türlü sonuçlara inanmak istemedi ve bu yüzden farklı veriler aradılar. Maalesef iktidar yanlısı ve muhalif medyada gazetecilik ile partizan gazetecilik arasındaki ayrım o gece epeyce kalktı ortadan.”
CHP neden kazandığını söyledi?
Seçim gününde sandık başındaki müşahitlerinden gelen verilerin yanı sıra YSK verilerini ve ‘Okul’ ile ‘Diğer’ diye sınıflandırdığı iki farklı kaynağı daha gösteren CHP, oy sayımı süresince Kılıçdaroğlu’nun önde olduğu yönünde açıklamalar yaptı.
Sabancı Üniversitesi’nden Doç. Dr. Moral, CHP’nin seçim sonucunu manipüle etme kaygısıyla böyle bir söylemde bulunmadığını, aldığı verilerin kalitesinde bir sorun olduğunu düşünüyor.
“Ellerindeki sandık verileri, kendi kuvvetli oldukları, parti görevlilerinin sandık kurullarında oturduğu, Oy ve Ötesi’nin takip ettiği, müşahitlerin daha yoğun bulunduğu bölgelerden alınıyorsa tabii ki Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a göre daha önde başlamasını bekleriz” diyen Moral şöyle devam ediyor:
“CHP’ye ve hatta ANKA’ya gelen verilerin bir noktada kesilmesinden hareketle ya bütün sandıklardan veri gelmediğini, ya da söyledikleri gibi toplu itirazlar nedeniyle bazı yerlerden veri gelmediğini düşünebiliriz. Ancak ‘10 buçuk milyon oy var sayılmayan, zaten bunların hepsi İstanbul’dan’ gibi söylemleri makul gelmiyor bana. Hesap hatası olmuş gibi görünüyor.
“Resmi gazetede yayımlanan seçim sonuçlarına baktığımızda bu 10 buçuk milyon oyun dağılımında Kılıçdaroğlu’nun oy desteğinin ileri sürdükleri kadar kuvvetli olmadığını görüyoruz.
“Anadolu Ajansı’nın nasıl veriyi nereden aldığını ve ellerindeki kaynakların tahminlerine nasıl sebebiyet verdiğini açıklaması gerekiyorsa ANKA ve CHP’nin de açık, şeffaf ve bilimsel bir şekilde kaynaklarını göstermesi gerekiyor. Yalnız birinde problem yok, benim gördüğüm kadarıyla hepsi problemliydi o gece.”
15 Mayıs’ta görevinden istifa eden CHP Bilgi ve İletişim Teknolojileri’nden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Kamuoyunda oluşan olumsuz kanaat nedeniyle, seçim akşamı sistemlerimiz çalışmasına ve hiçbir teknik aksaklık yaşanmamasına rağmen, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sürecine zarar vermemek adına 2018 yılından bu yana sürdürdüğüm görevimden ayrılıyorum” dedi.
AA, ANKA ve CHP seçim sonuçlarını nasıl alıyor ve aktarıyor?
14 Mayıs’ta ve ilerleyen günlerde haber ajanslarının seçim sonuçlarını siyasi partilerden aldığı, bazı sonuçların aktarımını önceliklendirdiği ve sonuç akışında kesintiler olduğu yönünde tartışmalar oldu.
AA, seçim gününde sayım işlemleri henüz devam ederken hakkındaki eleştirilere sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile yanıt verdi.
“Şirketimize yönelik her türlü mesnetsiz itham ve iddiaları reddediyor, dezenformasyon içeren tüm itham ve iddialara karşı yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağımızı beyan ediyoruz” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Anadolu Ajansı olarak Türkiye genelindeki sandıklardan 2500 çalışma arkadaşımız ve iş birliği yaptığımız araştırma şirketi aracılığıyla sandık sonuç tutanaklarını alıyoruz. Müşterilerimize sağladığımız veriler, her partinin ıslak imzası bulunan sandık sonuç tutanaklarına dayanıyor. Söz konusu tutanaklardaki sonuçları müşterilerimize doğrudan servis ediyoruz. Tutanaklar arasında bir ayrım gözetmiyor, tutanakları geliş sırasına göre hızlı bir şekilde iletiyoruz.”
BBC Türkçe’nin sorularına yazılı cevap gönderen AA, 14 Mayıs’ta 2500 çalışanının yaklaşık 50 bin sandığın ıslak imzalı tutanaklarının fotoğraflarını çekip seçim için üretilen mobil bir uygulamaya yüklediğini, bu kişilerin ulaşamadığı sandık sonuç tutanaklarının da hizmet alım yöntemiyle temin edildiğini söylüyor.
14 Mayıs seçiminde 192 bin 214 sandık açıldı.
AA’ya göre çekilen fotoğraflar daha sonra, Optik Karakter Tanıma (OCR) teknolojisi kullanılarak okunabilen dijital metin formatına dönüştürüldü ve elde edilen veriler Seçim Takip Merkezi’nde görev yapan 300 kişi tarafından kontrol edildi.
Sonuçlarını siyasi partilerden aldığı ve bazı sonuçları daha önce verdiği yönündeki iddialara yönelik AA şu ifadeleri kullandı:
“Herhangi bir siyasi partiden seçim verisi almak söz konusu değildir. Ancak Anadolu Ajansı’nın her siyasi parti Genel Merkezi’nde bir muhabiri yer almakta ve seçim sonuçlarını ve parti genel merkezinde yer alan verileri de yerinde takip etmektedir.
“Anadolu Ajansı çalışanları hizmet alım yöntemi aracılığıyla sistemine yüklenen tutanaklardaki verileri geliş sırasına göre müşterilere servis etmektedir. Bu süreçte herhangi bir adayı ya da siyasi partiyi önde ya da geride gösterecek bir tutum sergilenmesi söz konusu değildir.
“Türkiye’de sandıklar kapandıktan sonra gerçekleştirilen oy sayımları küçük şehirlerde ve kırsalda daha hızlı gerçekleştirilirken, metropollerde bu süreç itirazlar ve sandıklardaki seçmen sayısının yüksek olması sebebiyle daha geç tamamlanabilmektedir. Örneğin, 14 Mayıs seçimlerinde Anadolu Ajansı’nın sistemine yüklenen ilk üç tutanak; Erzurum Şenkaya, Sakarya Taraklı ve Tokat Başçiftlik’ten gelmiştir.
“İlk tutanakların kırsaldan ve küçük şehirlerden gelmesi oy dağılımlarında etkili olabilmektedir. Sandıkların belli bir yüzdesi açılana kadar adaylar ve partiler arasında dengesiz bir dağılım olabilir. Anadolu Ajansı olarak verileri müşterilerimize daha sağlıklı ve dengeli bir şekilde iletebilmek amacıyla sandıkların belli bir yüzdesi açılana kadar herhangi bir veri paylaşımında bulunmadık.”
AA, seçim gününde işbirliği yaptığı araştırma şirketinin ismini açıklamadı.
BBC Türkçe’ye yazılı yanıt gönderen ANKA Haber Ajansı ise Türkiye’de yaklaşık 1000 kişilik saha ekibi ve 50 kişilik veri merkezi personelininin yanı sıra destek amacı ile Türkiye Gönüllüleri ile de işbirliği sağlandığını söyledi.
İlçe seçim kurullarından gelen ve ayrıca bir önceki seçim sonuçlarına bağlı olarak beş büyükşehirde örneklenen 100’e yakın noktadan gelen verilerin bir merkezde işlendiğini söyleyen ANKA, CHP’den veya herhangi bir siyasi partiden veri alınmadığını belirtti.
CHP, BBC Türkçe’nin soru talebine yanıt vermedi.
Veri akışında kesinti oldu mu?
AA ve ANKA’dan yapılan açıklamalara göre ajanslar tarafından kaynaklanan herhangi bir kesinti yaşanmadı.
ANKA, “Özellikle seçim yasaklarının kalkmasından sonra yaşanan yoğunluk sırasında bazı abonelerin siber güvenlik politikalarından ve kendi servis altyapılarından kaynaklı duraksamalar yaşadıkları bildirildi. Bu sorunlar da en kısa sürede giderildi” ifadelerini kullandı.
ANKA, abonelerine sunduğu veri setinin tamamı bir tablo halinde seçimin ardından sosyal medya hesabından kamuoyuna duyurdu.
YSK sonuçlarını neden medya kurumları ile paylaşmıyor?
Uzmanlar, YSK’nın kesin olmayan sonuçlarını web sitesi üzerinden daha erken açıklamasının ve doğrudan medya kuruluşlarıyla paylaşmasının yaşanan karışıklıkları gidereceğine inanıyor.
YSK şu anda seçim sonuçlarını yalnızca siyasi partiler ile paylaşıyor.
Medya Ombudsmanı Bildirici, “YSK hala arkaik bir yaklaşım içerisinde. Artık bu anlayışı bırakıp, kendi verilerini en azından medyaya açması lazım. Bunu yapmış olsa ANKA, AA gibi diğer yerlerden hangi veri gelirse gelsin, resmi olan YSK verileri taban alınır. Aynı zamanda bütün partilerin YSK temsilcileri var ve sonuçlar onların denetiminden geçiyor” diyor.
28 Mayıs seçiminde ne bekleyebiliriz?
28 Mayıs Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde sonuçların bir önceki seçime göre daha hızlı aktarılması bekleniyor.
Ancak oyların sayımı ve veri aktarımı konusundaki endişeler sürüyor.
Oy ve Ötesi ile Türkiye Gönüllüleri gibi oluşumlara yapılan başvuru sayısının hızla arttığı aktarılıyor.
Türkiye’de siyasi katılımın neredeyse tamamen oy vermek ile sınırlandığını söyleyen Sabancı Üniversitesi’nden Doç. Dr. Moral, insanların oylarına sahip çıkmayı bu yüzden çok önemsediklerini söylüyor.
Moral, “İnsanların oylarına sahip çıkması hakları. Oy ve Ötesi’nin verilerine göre 130 bin sandıkta müşahitleri var. Bu çok büyük bir rakam. Bunlar demokrasi açısından çok kıymetli ama öte yandan keşke insanlar buna kendilerini zorunda hissetmese” diyor.
Medya Ombudsmanı Bildirici ise Pazar günü ve önümüzdeki seçimler yönünde YSK’nın kendi sonuçlarını medyaya açmasının önemini vurguluyor.
Bildirici, ayrıca haber platformlarına hız yerine doğru veriyi öncelemeleri ve dengeli sonuç aktarımı yapmaları yönünde çağrı yapıyor.