GÜLŞAH KÖKSAL
Foucault üç tür kendini biçimlendirme tekniğinden bahsetmektedir. Birincisi Seneca tarzıdır; bu, düşüncelerin kurallarla bağdaşması şekli üzerinden yapılan ruhani alıştırmadır. İkincisi, Hıristiyanlıktaki kendilik hermeneutiğidir; içimizde gizli bir şeylerin bulunduğunu, sırrı saklayacak şekilde sürekli kendimizi kandırdığımızı öne süren ve bunun açığa çıkması için gerekli pratikler öneren yöntem. Üçüncüsü ise Descartes’çı yöntemdir. Düşünür bunu “gerçekle uyuşan düşünceler üzerinden kendini inceleme” olarak ifade eder. Bu, Kartezyen yaklaşımda bireyin kendilik kaygısının yerini, varlığından emin olma ve dünyayı anlamaya yönelmeye bırakmıştır (Foucault, 2019c, s. 63).
Cicero’nun “felsefeyi gökyüzünden yeryüzüne indiren filozof” dediği Sokrates, hayatını kendilik kaygısı uğruna feda etmiş olan bir filozof olarak tarihe geçmiştir. Ölümsüzlüğünü de bu duruşundan alan Sokrates için Arendt; “Hayatını belirli bir inanç ya da öğreti uğruna değil de -çünkü böyle bir şey yoktu, sadece diğer insanların düşüncelerini sorgulama, onlar üzerine düşünme ve muhataplarından da aynısını yapmalarını bekleme hakkı için feda etmeye karar vermemiş olsaydı belki de onun hakkında hiçbir şey duymayacaktık; hatta Platon’dan bile.”, demiştir (Arendt, 2018, s. 197).
Platon’da kendilik kaygısının öne çıktığı diyaloglardan biri Alkibiades’tir. “Alkibiades kendiyle ilgilenmeye biraz kendine doğru bakarak ve kendi yetersizliklerini kavramak suretiyle davet edilir.” Alkibiades’te “özen gösterilmesi gereken şey insanın kendi ruhudur (Foucault, 2019a, s. 50-59). Yine, Phaidros adlı diyaloğunda ise, Sokrates, kendisine tarihle ilgili bir soru yöneltildiğinde şöyle yanıt verir: “(…) dostum, benim bunlara ayıracak vaktim yok, çünkü –Delphoi’deki yazıta göre konuşmam gerekirse –daha kendimi tanımıyorum ve kendimi tanımazken bana yabancı olan şeyleri araştırmayı gülünç buluyorum.” (Platon, 2019b, s. 7). Bu diyalogda da görüldüğü üzere Sokrates, kendini bilmekten başka hiçbir şeye önem vermez. Foucault’nun Öznenin Yorumbilgisi dersinde bahsettiği üzere, bu, Epikürosçularda da önemlidir. Onlar da herkesin tüm gün ve hayatı süresince kendi ruhuyla ilgilenmesi gerektiğini düşünür ve bu ilgilenme eylemi için therapeuin fiilini kullanırlar. Bu fiil tıbbi tedaviye, yani Epikürosçular için bir hayli önem arz eden bir tür ruh terapisine gönderme yapar.
- Sponsorlarımız -
Foucault, Sokrates gibi, kendilik kaygısı yaşamanın ve kendiyle ilgilenmenin herkes için geçerli olduğunu düşünmez. Ona göre “(…) kendiyle ilgilenmek için güç, zaman, kültür vb. gerekir. Bu, seçkinlere özgü bir davranış biçimidir. Ve Stoacılar, Kinikler insanlara, herkese ‘kendinle ilgilen’ diyecekleri zaman bile, bu aslında yalnızca kültürel, ekonomik ve toplumsal kapasitesi olan insanlarda ve onlar için bir pratik olabilecektir.” (Foucault, 2019, s. 66).
Epimeleia Heautou (kendine özen) kavrayışında, ayırt edici, öne çıkan önemli noktalar vardır ki, ancak onlar icra edildiğinde kişi gnothi seauton’a (Kendini tanı) kavrayışına erişebilir. Bunlardan birincisi insanın kendine, başkalarına, dünyaya dair bir tutumudur. Bu, ilkenin, şeyleri göz önüne alma, dünyada durma, eylemde bulunma, başkalarıyla ilişkide olma temasıdır. İkinci olarak, Epimeleia Heautou aynı zamanda belli bir dikkat, bakış biçimidir. Kendin için kaygılanma, bakışını kendine çevirme ve onu dışarıdan içeriye yöneltmeyi gerektirir. (…) Kendilik kaygısı, düşünülene ve düşüncede meydana gelene bir dikkat etme biçimini şart koşar. Epimeleia kelimesi hem egzersiz hem de meditasyon anlamına gelen melete ile ilişkilidir. Üçüncü olarak, genel tutum ya da kendine dönmüş bu dikkat biçimini adlandırmadır. Epimeleia aynı zamanda her zaman belli eylemleri, kendinin kendine uyguladığı, kendinin sorumluluğunu aldığı, değiştirdiği, arındırdığı, dönüştürdüğü eylemleri işaret eder. Dolayısıyla bunun bir sonucu olarak tarih boyunca oluşagelen tüm bir pratikler dizisi çıkmıştır.